Vatandaş ancak bir avuç mercimek alabiliyor. Et alamıyoruz portakalla takviye ediyoruz

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, pazarcı esnafı ve vatandaşın gıda fiyatları üzerinden değerlendirmelerini dinledi.

Gürer, “Pazarda açık satılan bakliyatlar var, bunların marketlerde fiyatları daha yüksek ancak burada fiyatları daha uygun. Ama vatandaş bunu dahi almakta zorlanıyor” dedi.

VATANDAŞ BİR AVUÇ MERCİMEK ALIYOR
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer ile görüşen esnaf, “Sayın vekilim, inan şunu, 70’e alıyoruz, 80’e veriyoruz. 10 lira para bile bırakmaz. Adam geliyor, kadın geliyor, şundan 30 liralık ver diyor, işte 30 liralık bir avuç bu kadar. Bunu ben yesem karnım aç kalır, ben doymam, bana 30 liralık mercimek ver diyor. Vallahi ben utanıyorum verirken. Adam geliyor bulgur alıyor, yarım kilo. Kilosu 30 lira bulgurun geliyor, 10 liralık bulgur ver diyor. Kırmızı mercimek 60 lira, barbunya 80 lira. Geçen yıl şu barbunyayı 40 liraya satıyordum. İnanın bu torba 2 aydır böyle, kimse almıyor aşağı versem bu sefer ben zarar ediyorum. Pirinç 40 lira, 40 lira pirinç normal pirinç, 80 lira iyi pirinç 100 lira. Nohutu kendim yetiştiriyorum. Normalde piyasada 60-70 ama ben kendi malım olduğu için 50 liraya veriyorum. 50 liraya bile pahalı diyorlar” dedi.

“250 GRAM ALIYOR”
CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Şimdi bu ülkeye nohut Meksika’dan geliyor, kırmızı mercimek Kanada’dan. Ama bunlar yerel ürün fiyatları uygun olduğu halde vatandaş alamıyor diyorsun. Yani bir kilo alacağına 250 gram alıyor. Öyle mi?” diye konuştu. Tezgâhta bulunan vatandaş, “Gram gram alıyoruz, yüksek yani o fiyatları alamıyoruz. Haftalık, günlük almaya çalışıyoruz” deyince esnaf da “Müşterim olur aldığı zaman inan bir kilo alacaksa 250 gram alıyor” yanıtını verdi.

VATANDAŞIN ALIM GÜCÜ DARALDI
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Enflasyon vatandaşın alım gücünü daralttı. Geliri emeklinin 10.000 lira ama 10.000 lirayı ev kirasına mı versin, elektriğe mi versin, doğalgaza mı versin, gıda ürünü mü alsın? Böyle olunca da gramla ürün almak durumunda kalıyor. Mercimeğe gelip bir avuç mercimek 30 lira para verip vatandaşın alım gücünün bittiğini esnafımızı anlatıyor. Yerli ve yerel ürün desteklenmeli, üretim artırılmalı, girdi maliyetleri düşürülmeli, vatandaşın daha uygun fiyatlı ürün alması yolu açılmalı.” dedi.

“10 BİN LİRAYLA BEN NASIL GEÇİNEYİM”
Esnaf ise, “Sayın vekilim, bir de benim aklımın ermediği şu: Ben ilkokul mezunuyum, ilkokulu zor bitirdim. Birine 10 bin lira veriyorlar, 45 bin lira veriyor. 45 bin lira veren de geçinemiyor, 10 bin lirayla ben nasıl geçineyim yani, hesabı nasıl yapıyorsun sen o da bu ülkede yaşıyor. Ben de bu ülkede yaşıyorum” diyerek dert yandı.

“DOYACAĞIMIZ KADAR ALMAYA ÇALIŞIYORUZ”
Gürer, esnaf ile arasında geçen diyaloğu dinleyen bir kadına, “Siz pazarda istediğinizi alabiliyor musunuz?” diye sordu. Kadın, “Dediğim gibi, haftalık tam dolu dolu alamasak da doyacağımız kadar almaya çalışıyoruz.” şeklinde konuştu.

“ET YEDİREMİYORSAK PORTAKALLA TAKVİYE ETMEYE ÇALIŞIYORUZ”
Gürer, “Çocukların beslenmesinde geçmişe göre sıkıntı var değil mi?” demesi üzerine kadın, “Çok şükür, elimizden geldiğince meyve sıkıp içiriyoruz, et yediremiyorsak portakalla takviye etmeye çalışıyoruz. Marketten alışveriş yapıyoruz, şunu marketten alıyorum 20 liraya, bir gün sonra varıyorum, 25 lira olmuş. Böyle olmaz yani.” dedi. Kadın, esnaftan 50 liralık zeytin istedi. Esnaf ise, “Bakın vekilim, kar etmeyecek şekilde veriyorum. Normalde şu zeytin piyasada 100 lira, markette 180-200. Şimdi 50 liralık alacak, şimdi şu koyduğum, tahminen 50 liralık geçer. Şu attığım zeytin bile 69 lira geldi. 50 liralık, bak 54 liralık, 4 lira karım var. Onu da almıyorum, gıda fiyatlarının önüne geçilmesi lazım Sayın vekilim.” diye konuştu.